Edebiyat-Net

Edebiyat-Net Burak Kandiş

WWW.EDEBIYAT-NET.TR.GG

siir

İslamiyet Öncesi Dönemi Örnek Şiiri

KOŞUK
Öpkem kelip ogradım
Arslanlayu kökredim
Alplar başın togradım
Emdi meni kim tutar
Kanı akıp yoşuldu
Kabı kamug deşildi
Ölüg birle koşuldu
Togmuş küni uş batar
Kaklar kamug kölerdi
Taglar başı ilerdi
Ajun tını yılırdı
Tütü çeçek çerkeşür
Etil suvı aka turur
Kaya tübi kaka turur
Balık telim baka turur
Kölün takı küşerür

Geçiş Dönemi Örnek Şiiri

Atabetül Hakayık'tan Bir Şiir

Katıg kizle râzın kişi bilmesün
Sözindin özünke ökünç kelmesün
Kamug yaşru işin bolup aşkara
Bu körgen eşitgen sana külmesün
*
Tekebbür kamug tilde yirlür kılık
Kılıklarda edgü kılık kodkılık
Ol er kim ulugsındı men men tidi
Anı ne halâyık sever ne de Halık 

İslamiyet Sonrası Türk Edebiyayatından Bir Şiir

Kaside

1. Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su

2. Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su

3. Zevk-i tîgünden aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su

4. Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
İhtiyât ilen içer her kimde olsa yara su

5. Suya virsün bağbân gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gülzâra su

6. Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
Hâme tek bahmakdan inse gözlerine kara su

7. Ârızun yâdiyle nemnâk olsa müjgânum n’ola
Zâyi olmaz gül temennâsiyle virmek hâra su

8. Gam güni itme dil-i bîmârdan tîğün dirîğ
Hayrdur virmek karanyu gicede bîmâra su

9. İste peykânın gönül hecrinde şevküm sâkin it
Susuzam bir kez bu sahrâda menümçün ara su

10. Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelür huşyâre su

11. Ravza-i kûyına her dem durmayup eyler güzâr
Âşık olmış gâlibâ ol serv-i hoş-reftâra su

12. Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
Çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su

13. Dest-bûsı ârzûsıyla ölürsem dostlar
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su

                                      Fuzuli

Koçaklama

Evvel sen de yücelerden uçardın
Şimdi enginlere indin mi gönül?
Derya deniz dağ taş demez geçerdin
Karadan menzilin aldın mı gönül?

Yiğitliğim elden gitti yel gibi
Damağımda tadı kaldı bal gibi
Hoyrat eli değmiş gonca gül gibi
Bozulmuş bağlara döndün mü gönül?

Hasta oldun yastığını istersin
Kadir Mevlâm sağlığını göstersin
Cennet-i âlâdan bir köşk dilersin
Boynunun farzını kıldın mı gönül?

Karac’oğlan der ki söyle sözünü
Hakk’a teslim eyle kendi özünü
Nâs işine karalama yüzünü
Yolun doğrusunu buldun mu gönül?
                                                                           Karacaoğlan

Tanzimat Döneminden Bir Şiir

İsimsiz

Yâran dağıldı sohbet-i meyhane kalmadı
Ol işret, ol muhabbet, o peymane kalmadı
Gûşetmem eski nâraları kûy-ü yârdan
Gûya ki deşt-i aşkla divane kalmadı.

 

Ziya Paşa

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Site Admini: Burak Kandiş Copyright: Edebiyat-Net 2008
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol